TeKnOgEnÇlİk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TeKnOgEnÇlİk


Hoşgeldiniz!
Kayıt Tarihiniz : Çarş. Ara. 31, 1969
Son Ziyaret : Çarş. Ara. 31, 1969



 
Anasayfayeni2GaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
admin
Administrator
 Administrator
admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 1276
Yaş : 31
Nerden : erzincan
<B><font color=red>Dikkat : </b> : Forum duyurularını okuyun TürkümDiyene!
Telefon Numarası : 00000000
Katıldığı Grup : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Fenerbahce
Tuttuğu Takım : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Besiktas
Ruh Hali : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Kimses10
Cİnsiyet : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 I_icon_gender_female
oyla : <div class="js-kit-rating" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 23/03/08

Profil Kağıdı
Exp:
ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Left_bar_bleue100/1000ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Empty_bar_bleue  (100/1000)
Rap SAyısı:
ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Left_bar_bleue75/1000ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Empty_bar_bleue  (75/1000)
ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Empty
MesajKonu: ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5   ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Icon_minitimePaz Mart 30, 2008 3:51 am

ÇANAKKALE ZAFERİNİN ÖNEMİ VE SONUÇLARI:


Çanakkale Cephesi’nin deniz harekatı (Boğaz’ın zorlanması), kuşkusuz sıradan bir askeri harekat, ya da muharebe olayı değildir. Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik önem ve değer açısından daima birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir.

Her iki boğaz, klasik ve dar çerçevede sadece Akdeniz’i Karadeniz’e, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler değil, Akdeniz’in öteki önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini (Atlas ve Hint okyanusu gibi) ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve iktisadiyatı üzerine olan etkilerini bu gün de korumaktadır. Bu nedenlerledir ki, Türk Boğazları, uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuşlardır.

Gerçekten tarihin eski dönemlerinden beri ön planda, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında başlamış olan ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerle, askeri hareketler, sürekli olarak Boğazlar bölgesinde cereyan etmiştir. Başka bir deyişle Boğazlar, dünyanın diğer parçalarında pek görülmemiş ardı arkası kesilmeyen mücadelelere sahne olmuştur.

Boğazların tarihin akışı içindeki stratejik durumu ve jeopolitik konumuyla ilgili yukarıdaki kısa açıklamaların ışığı altında, Çanakkale Muharebelerinin sonuçları üzerindeki değerlendirmeler, kuşkusuz daha bir önem ve anlam taşıyacaktır. Böylesine bir değerlendirmenin daha gerçekçi ve sağlıklı olabilmesi ise, büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki ulusal emellerine kısaca da olsa, bir göz atılmasını gerektirir.

Birinci Dünya Harbi öncesinin başlıca büyük devletlerinden Almanya’nın, “Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası”, Rusya’nın ılık denizlere ulaşma emelleri; İngiltere’nin, “denizlere egemen olan dünyaya hakim olur” teorisine dayanarak, özellikle XIX. yüzyıldan bu yana güttüğü Rusya’nın Akdeniz’e çıkmasını engelleme siyaseti, hep Türk boğazlarında düğümlenmektedir.

Boğazların bu tartışma götürmez önemi konusunda Napolyon “İstanbul bir anahtardır. Istanbul’a egemen olan dünyaya hükmedecektir. Eğer Rusya, Çanakkale Boğazı’nı ele geçirecek olursa, Tulon, Napoli ve Korfu kapılarına dayanmış olacaktır” [431) demekle, Fransa’nın Boğazlar üzerindeki duyarlılığını açık seçik ortaya koymuş olmaktadır.

Rusya’nın görüşüyse, Genelkurmay Başkanı Kropatki’nin bir raporunda; XX. yüzyılda Rusya’nın en önemli işinin, Istanbul Boğazı’nı ele geçirmek olduğuna işaretle, Osmanlı Devleti’ni, Boğazı Rusya’ya bırakmaya hazırlamalı ve Almanya ile anlaşma yapmalıdır” şeklinde ifadesini bulmaktadır.

Büyük devletlerin Boğazlar üzerindeki kısaca açıklanan bu emelleri, onları kendi aralarında da gizli birtakım mücadelelere yöneltmiştir.

Nitekim, Rus Dışişleri Bakanı Sazanof, Çar tarafından da onaylanan bir raporunda; “Boğazların güçlü bir devletin eline geçmesi, tüm Güney Rusya’nın ekonomik hayatının, o devletin egemenliği altına girmesidir” demekte ve bu durumun önlenmesi için, Istanbul’un alınmasını önermektedir.

Öte yandan Kasım 1911’de Rusya’nın, Osmanlı Hükümeti’ne Boğazlar üzerindeki istekleriyle ilgili bir notasından haberdar edilen Ingiltere ve Fransa, Rus isteklerini reddetmişlerdir.

Keza Rusya’nın bu ve buna benzer çeşitli tarihlerdeki yinelenen daha birçok istek ve baskılarının birbirini izlemesi, Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nda Merkez Devletleri safına kaymasında büyük bir etken olmuştu.

Işte Boğazlar üzerindeki bu gizli çıkar çatışmalarıdır ki, Ingiliz ve Fransızlar’ı Istanbul’u almaya ve Ruslar’dan önce Karadeniz Boğazı’na el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi’nin açılmasında başlıca etken olmuştur.Ruslara silah ve malzeme yardımı sorunuysa, savaşın sadece görünüşteki nedenini oluşturmuştur.

Böylece büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken, bu devletlerden Ingiltere’nin bu cephenin açılmasında birinci derecede aktif rol aldığını da belirtmek doğru olur.Nitekim Ingiliz Donanma Bakanı Churchill, cephenin açılmasında büyük çaba göstermiş ve etkili olmuştur.Gerçekten o, bu cephenin açılmasının baş mimari olmuş, Türklerin askeri gücünü ciddiye almamış, olayı basit ve sadece “sınırlı bir cezalandırma hareketi” olarak görmüştü. En güçlü ve modern silahlarla donatılmış zırhlılarının Boğaz’da görünüvermesiyle, Türklerin direnmekten vazgeçeceğini sanmıştı.

Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı. Ingilizler, Çanakkale’deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda, önce denizde, sonra da karada hiç de beklemedikleri amansız cevabı aldılar.Böylece onlar, zaferi Boğaz’da, Türk top ve mayınlarına, karada Türk süngüsüne bırakarak çekilip gittiler.

Anlaşma Devletleri’nin Çanakkale serüveni bu suretle noktalandıktan sonra, yukarıdaki açıklamaların ışığı altında, Türkiye ve uluslararası politika ve diplomasi tarihi açısından ortaya koyduğu önemli sonuçları da şöylece özetlemek mümkün olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://teknogenclik.all-up.com
traycmc121
1 yıldız
1 yıldız
traycmc121


Mesaj Sayısı : 18
<B><font color=red>Dikkat : </b> : Forum duyurularını okuyun TürkümDiyene!
Telefon Numarası : 00000000
Katıldığı Grup : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Fenerbahce
Tuttuğu Takım : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Besiktas
Ruh Hali : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Psikop10
Cİnsiyet : ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 I_icon_gender_female
oyla : <div class="js-kit-rating" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 03/05/08

Profil Kağıdı
Exp:
ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Left_bar_bleue0/0ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Empty_bar_bleue  (0/0)
Rap SAyısı:
ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Left_bar_bleue0/0ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Empty_bar_bleue  (0/0)

ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Empty
MesajKonu: Geri: ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5   ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5 Icon_minitimeC.tesi Mayıs 03, 2008 10:52 am

can damarımı bastınız yawwwww siz şimdiiii
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÇANAKKALE SAVAŞI BÖLÜM:5
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TeKnOgEnÇlİk :: TÜRKİYEM :: Ülkemizin Tarihi-
Buraya geçin: