(2.12.1884 - 1.111958) Şâir, Üsküp’te doğdu. Asıl adı Mehmed Âgâh’tır. Babası adliye memurlarından Nİşli İbrahim Naci Bey, annesi Naki-ye Hanım’dır. İlk öğrenimini Üsküp’te yaptı. Orta öğrenimi­ne Selanik’te başlayıp 1902′de geldiği İstanbul’da Vefa Li-sesi’nde tamamladı. 1903′te Fransa’ya gitti. Bir kasaba oku­lunda bir yıl Fransızca öğrendikten sonra Paris’te Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu. 1912′de İstanbul’a gelerek üniversitede çeşitli dersler verdi. (1915-1923). Urfa milletve­kili otdu (1923). Varşova ve Madrit elçiliklerine tâyin edildi. Sonra Tekirdağ (1935-1942) ve İstanbul (1943-1946) milletve­killiklerinde bulundu. Büyükelçi olarak Pakistan’a gitti (1948), bir yıl sonra emekli olarak İstanbul’a döndü. İstan­bul’da öldü. Kabri Rumelihisarı Mezarlığı’ndadır. XX’inci asrın en büyük Türk şairlerindendir, ilk şiirlerinde Servet-i Fünun şâirlerinin etkisi vardır. Bu şiirler Irtika ve Malûmat dergilerinde yayınlanmıştır. Fransa’ya gidince Bodlaire ve Verlaine gibi şâirleri okuyarak Batı şiirini tanıdı. Albert Sorei’in tarih derslerinin etkisi ile de millî tarihe yö­neldi. Dîvan şiirini Batı şiirinin bütünlük anlayışı içinde ele alarak yeni şiirler yazdı. Yahya Kemâl, Osmanlı kültür ve medeniyetine hayrandır. İstanbul’u bu medeniyetin sembo­lü olarak görmüş, eserlerinde bu şehri semt semt anlatmış­tır. Şiirlerinde duygu, düşünce ve hayâli ustaca kaynaştır-mıştır. Aşk, tabiat, deniz, sonsuzluk, ölüm ve kahramanlık temaiarını işlemiştir. Şiirin iç ahengini ön plana almış, mû­sikîye büyük önem vermiştir. Bu yüzden şiirlerinin tamamı­nı (Ok şürı hâriç) aruz vezni İle yazmıştır. Dilde mûsikîyi de Osmanlıca’da ve yaşayan Türkçe’de en çok kullanılan, mü-zikal değeri olan kelimeleri tercih ederek sağlamıştır. Şiirle­ri ifade bakımından yeni, ruh bakımından tarihî ve millî özel­lik gösterir. Türk tarihini 1071 Malazgirt Savaşı’ndan geriye götürmez, topraklarımızı da Osmanlı sınırları dışında gör­mez. Son zamanların en iyi rubâî şâiridir. Mensur eserlerin­de onu usta bir yazar olarak aörürüz.
Eserleri:
1. Şiirlerini önce Yeni Mecmua’da (1918) yayım­ladı. Sonra Dergâh, Şâir, Nedim,” Büyük_Mecmua, Tavus, İn­san, Akademi, Fotomagazin, İstanbul, Âiie, Hayat, İstanbul Haftası gibi dergiier iie Akşam, Cumhuriyet ve Hürriyet ga­zetelerinde yayımlandı. Şiirler ve nesirleri, ölümünden son­ra Yahya Kemâl Enstitüsü tarafından neşredildi. Bunlar: 1 Kendi Gök Kubbemiz (1961), 2. Eski Şiirin Rüzgârıyle (1962), 3. Rubailer- Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş (1963), 4. Aziz İstanbul (Nesir, 1964), 5. Eğil Dağlar (Millî Mücâdele yazıları, 1966), 6. Siyâsî Hikâyeler (1968), 7. Siyâsî ve Edebî Portreler (1968), 8. Edebiyata Dâir (1971), 9. Çocukluğum, Gençliğim, SiyasîveEdebîHâtırâlarım(1973),10.Târİh Musa­habeleri (1975), 11. Bitmemiş Şiirler (1976), 12. Mektuplar-Makaleler (1977). Şâir hakkında elliye yakın kitap yayımlan­mıştır.